English - Turkish
Definition of simple past tense and past participle of belate in English Turkish dictionary
- belated
- {s} gecikmiş
Mary'nin kocası gecikmiş yıldönümü yemekleri için onu fantazi Fransız restoranına götürdü.
-Mary's husband took her to the fancy French restaurant for their belated anniversary dinner.
- simple past tense
- (Dilbilim) geçmiş zaman
- simple past tense
- -di'li geçmiş zaman
- belated
- {s} karanlığa kalmış
- belated
- vaktinden sonra
- belated
- belatedlygecikerek
- belated
- {s} geçmiş
- belated
- {s} geç kalmış
Sana geç kalmış mutlu bir doğum günü diliyorum.
-Wishing you a belated Happy Birthday.
Related Terms
English - English
Definition of simple past tense and past participle of belate in English English dictionary
- belated
simple past tense and past participle of belate
Hyphenation
sim·ple past tense and past par·ti·ci·ple of belatePronunciation
Resimler
Favorites