simple past of to stick

listen to the pronunciation of simple past of to stick
English - Turkish

Definition of simple past of to stick in English Turkish dictionary

stuck
şaşırıp kalmış
stuck
mahsur kalmak

Evde mahsur kalmaktan bıktım. - I'm sick of being stuck at home.

Bütün gün bir ofiste mahsur kalmak istemiyorum. - I don't want to be stuck in an office all day.

stuck
mahsur

Bütün gün bir ofiste mahsur kalmak istemiyorum. - I don't want to be stuck in an office all day.

Üç aydır burada mahsur kaldık. - We've been stuck here for three months.

stuck
kımıldamaz
stuck
yapışmış

Ona yapmamasını söylememe rağmen o düşüncesine yapışmış. - He stuck to his opinion though I told him not to.

Tek kanıt iç çamaşıra yapışmış meni kalıntılarıydı. - The only proof was the remains of the semen which had stuck to the underwear.

stuck
takılmış

Boğazımda takılmış bir balık kılçığını çıkarmayı denemek istiyorum. - I want to try and get a fish bone stuck in my throat.

stuck
saplanmış

Sonra küçük Gerda, onun göğsüne dökülen, oradan kalbine nüfuz edip, buz kalıbını eriten ve orada saplanmış olan küçük cam parçasını alıp götüren sıcacık gözyaşlarını döktü. - Then little Gerda wept hot tears, which fell on his breast, and penetrated into his heart, and thawed the lump of ice, and washed away the little piece of glass which had stuck there.

Tom'un arabası çamura saplanmış. - Tom's car is stuck in the mud.

stuck
{f} sapla

Tom'un arabası çamura saplandı. - Tom's car got stuck in the mud.

Sonra küçük Gerda, onun göğsüne dökülen, oradan kalbine nüfuz edip, buz kalıbını eriten ve orada saplanmış olan küçük cam parçasını alıp götüren sıcacık gözyaşlarını döktü. - Then little Gerda wept hot tears, which fell on his breast, and penetrated into his heart, and thawed the lump of ice, and washed away the little piece of glass which had stuck there.

stuck
âşık

Bill Mary'ye aşık gibi görünüyor. - Bill seems to be stuck on Mary.

stuck
stic batır/yapış/yapıştır
stuck
get stuck saplanmak
stuck
vurgun
stuck
yolda kalmak
stuck
tutkun
stuck
batmak
stuck
yapışmış/takılmış
stuck
(İnşaat) sıkışmış, tıkanık
stuck
f., bak. stick 2
English - English
stuck
simple past of
blew
simple past of to stick

    Hyphenation

    sim·ple past of to stick

    Turkish pronunciation

    sîmpıl päst ıv tı stîk

    Pronunciation

    /ˈsəmpəl ˈpast əv tə ˈstək/ /ˈsɪmpəl ˈpæst əv tə ˈstɪk/
Favorites