English - Turkish
Definition of simple past of the verb to slay in English Turkish dictionary
- fiilin geçmiş öldürtmek
- slew
- i., k.dili. büyük miktar: She's got a slew of children. Onun bir sürü çocuğu var. We picked slews of loquats this year. Bu sene yığınlarla
- slew
- f., bak. slay
- slew
- bataklık
- slew
- (Askeri) bir topu yana atmak
- slew
- (round/around ile) aniden kendi çevresinde dönmek
- slew
- {i} çevirme
- slew
- {f} çevir
- slew
- {f} devir yaptırmak
- slew
- {f} çevirmek
- slew
- {f} devretmek
- slew
- (Askeri) KUNDAĞI YAMA ATMAK, BİR TOPU YANA ATMAK: Bir topu yana doğru döndürmek veya çevirmek
- slew
- {i} yığın
- slew
- dön/döndür
- slew
- {f} dönmek
- slew
- (isim) bataklık arazi, çok miktar, fazla miktar, yığın
- slew
- {f} döndürmek
- slew
- {i} bataklık arazi
- slew
- sürü
- slew
- {i} çok miktar
Related Terms
English - English
Definition of simple past of the verb to slay in English English dictionary
- slew
- simple past of
- blew
Related Terms
simple past of the verb to slay
Hyphenation
sim·ple past of the verb to slayTurkish pronunciation
sîmpıl päst ıv dhi vırb tı sleyPronunciation
/ˈsəmpəl ˈpast əv ᴛʜē ˈvərb tə ˈslā/ /ˈsɪmpəl ˈpæst əv ðiː ˈvɜrb tə ˈsleɪ/
Resimler
History
Favorites