Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Yüzlerce ailenin evi yakılmıştı.
- The homes of hundreds of families were burned.
Onun sağ elinde yanık var.
- She got burnt in the right hand.
Bu kahvenin tadı yanık.
- This coffee tastes burnt.
Fren lambalarından biri yanmış.
- One of your brake lights is burned out.
Yol boyunca bazı yanmış yapılar vardı.
- There were some burned-out structures along the road.
Yanmış bir çocuk ateşten korkar.
- A burnt child dreads fire.
Yanmış bir çocuk ateşten anlar.
- A burnt child fears the fire.
Ateş parlak bir şekilde yandı.
- The fire burned up brightly.
Yangında yanarak öldü.
- He was burned to death in the fire.