Definition of silme in Turkish English dictionary
- wipe
She used a damp rag to wipe off the dust.
- Tozu silmek için nemli bir bez kullandı.
Tom held Mary's hand and gave her tissues to wipe her tears.
- Tom, Mary'nin elini tuttu ve gözyaşlarını silmesi için mendilini ona verdi.
- (Dilbilim) ellipsis
- (Askeri,Bilgisayar) delete
Now Tatoeba users have the opportunity to delete their own sentences, provided they are not linked to any translations.
- Artık Tatoeba kullanıcılarının, herhangi bir çeviriye bağlı olmamaları şartıyla kendi cümlelerini silme olanağı var.
Do not delete this example sentence.
- Bu cümle örneğini silmeyin.
- (Bilgisayar) don't delete
- (Bilgisayar) deleted
I haven't yet deleted all the duplicate photos.
- Yinelenen fotoğrafların tümünü henüz silmedim.
Nobody has deleted this sentence.
- Kimse bu cümleyi silmedi.
- obliterate
Layla wanted to obliterate the memory of Fadil's first wife.
- Leyla, Fadıl'ın ilk karısının anısını silmek istedi.
- (Ticaret) waive
- cancel
- effacing
- (Bilgisayar) clear
- (Bilgisayar,Elektrik, Elektronik) blanking
- expunging
- wiping
Could I get one of those small damp towels for wiping my hands?
- Ellerimi silmek için o küçük nemli havlulardan birini alabilir miyim?
- arch. molding; projecting stringcourse; coping
- deletion
- wiping up; wiping away; wiping; drying
- rubbing
- erasion
- full to the brim, brimful
- cancellation
- completely, wholly, entirely
- obliteration
- erasure; blanking; moulding; full to the brim, brimful
- defacement
- erasure
- moulding
- {i} deleting
Instead of deleting your sentences, how about making them better?
- Cümlelerinizi silmek yerine, daha güzel hale getirmeye ne dersiniz?
I'm having a problem deleting one of my files.
- Dosyalarımdan birini silmekte sorun yaşıyorum.
- {i} swabbing
- effacement
- deletions
- (Nükleer Bilimler) erase
Sami wanted to erase Layla's identity.
- Sami, Leyla'nın kimliğini silmek istedi.
You forgot to erase your name.
- Adını silmeyi unuttun.
- heaping
- blot
- molding
- expunction
- silmek
- delete
I have to delete many files from my computer.
- Bilgisayarımdan birçok dosyayı silmek zorundayım.
- silmek
- wipe
She used a damp rag to wipe off the dust.
- Tozu silmek için nemli bir bez kullandı.
- silmek
- {f} erase
Sami wanted to erase Layla's identity.
- Sami, Leyla'nın kimliğini silmek istedi.
He wishes to erase bad memories.
- O kötü anıları silmek istiyor.
- silme akımı
- (Bilgisayar) erase current
- silme bezi
- mop
- silme biti
- (Bilgisayar) erase bit
- silme güverte
- (Askeri) flush deck
- silme izni
- (Bilgisayar) allow deletes
- silme işlemi
- deleting
- silme onayı
- (Bilgisayar) clear confirm
- silme sinyali
- (Teknik,Televizyon) blanking pulse
- silme tarihi
- (Bilgisayar) deleted
- silme ayarları
- (Bilgisayar) delete settings
- silme ayarı
- (Bilgisayar) delete setting
- silme devresi
- (Elektrik, Elektronik,Teknik) reset circuit
- silme dolu olmak
- to brim
- silme durumu
- (Bilgisayar) erase status
- silme durumu
- (Bilgisayar) erase progress
- silme durumu
- (Bilgisayar) delete status
- silme dönüşümü
- (Dilbilim) deletion transformation
- silme eldiveni
- (Çevre) wipedown mitt
- silme hareketi
- delete transaction
- silme hatası
- (Bilgisayar) erasing error
- silme hatası
- (Bilgisayar) deletion error
- silme hatası
- (Bilgisayar) delete error
- silme iptal edildi
- (Bilgisayar) erase canceled
- silme isteği
- (Bilgisayar) clear request
- silme işareti
- dele
- silme işi
- (İnşaat,Teknik) panelwork
- silme işlemini kabul et
- (Bilgisayar) accept deletion
- silme kafası
- erasing head
- silme kafası
- (Bilgisayar) erase head
- silme karakteri
- (Bilgisayar,Teknik) erase character
- silme karakteri
- (Bilgisayar) rubout character
- silme karakteri
- delete character
- silme lambası
- erase lamp
- silme oluğu hattı
- (İnşaat) throat line
- silme onayı sonrasında
- (Bilgisayar) after del confirm
- silme onayı öncesinde
- (Bilgisayar) before del confirm
- silme rendesi
- bead plane
- silme seviyesi
- (Teknik,Televizyon) blanking level
- silme sorgusu
- (Bilgisayar) delete query
- silme sürüyor
- (Bilgisayar) delete in progress
- silme tahtası
- board for leveling off a measure of grain
- silme tamamlandı
- (Bilgisayar) erase completed
- silme tarihine göre
- (Bilgisayar) by delete date
- silme uyarısı
- (Bilgisayar) erase warning
- silme yetkisi
- (Bilgisayar) delete authority
- silmek
- expunge
- sil
- {f} deleted
Your name was deleted from the list.
- Adınız listeden silindi.
Tom accidentally deleted all the files on one of his external hard disks.
- Tom yanlışlıkla harici hard disklerden birindeki tüm dosyaları sildi.
- sil
- {f} deleting
Instead of deleting your sentences, how about making them better?
- Cümlelerinizi silmek yerine, daha güzel hale getirmeye ne dersiniz?
I'm having a problem deleting one of my files.
- Dosyalarımdan birini silmekte sorun yaşıyorum.
- sil
- clear
- silmek
- cross out
Writing is easy. All you have to do is cross out the wrong words.
- Yazmak kolaydır. Yapmak zorunda olduğun tek şey yanlış kelimeleri silmektir.
- silmek
- {f} obliterate
Layla wanted to obliterate the memory of Fadil's first wife.
- Leyla, Fadıl'ın ilk karısının anısını silmek istedi.
- sil
- backspace
- silmek
- {f} wipe out
- dosya silme
- (Bilgisayar) file delete
- sil
- (Bilgisayar) delete of
- sil
- (Bilgisayar) remove
Tom removed his gun from his holster.
- Tom silahını kılıfından çıkardı.
She removed her makeup and washed her face.
- O, makyajını sildi ve yüzünü yıkadı.
- sil
- (Bilgisayar) delete it
- silmek
- rub up
- silmek
- (Bilgisayar) clear delete
- silmek
- crouch
- silmek
- cross of
- silmek
- erasing
- silmek
- deterge
- silmek
- write off
We had to write off the debt.
- Borcu silmek zorunda kaldık.
- silmek
- swab
- silmek
- expunging
- silmek
- undone
- silmek
- polish
- silmek
- (Bilgisayar) remove
- silmek
- dele
I have to delete many files from my computer.
- Bilgisayarımdan birçok dosyayı silmek zorundayım.
I'm having a problem deleting one of my files.
- Dosyalarımdan birini silmekte sorun yaşıyorum.
- silmek
- rule smth out
- silmek
- undo
- silmek
- mop up
- silmek
- (Bilgisayar,Teknik) zap
- silmek
- rule something out
- silmek
- wiping
Could I get one of those small damp towels for wiping my hands?
- Ellerimi silmek için o küçük nemli havlulardan birini alabilir miyim?
- silmek
- wipe up
- sil
- {f} expunging
- sil
- mop up
- sil
- wipe up
- sil
- {f} wiping
I am wiping my nose with a handkerchief.
- Ben bir mendille burnumu siliyorum.
I'm not wiping your tables.
- Ben senin masalarını silmiyorum.
- sil
- {f} undone
- sil
- blank out
- sil
- strike out
- sil
- strike off
- sil
- expunge
- sil
- delete
I carelessly deleted your e-mail address and had to ask Russell in New Zealand for it.
- Ben dikkatsizce e-posta adresini sildim ve onun için Yeni Zelandadaki Russel'den rica etmek zorunda kaldım.
Tom decided to delete his email address from every page on his website.
- Tom web sitesindeki her sayfadan e-posta adresini silmeye karar verdi.
- sil
- wipe off
She used a damp rag to wipe off the dust.
- Tozu silmek için nemli bir bez kullandı.
Could you please wipe off the table?
- Lütfen tabloyu siler misin?
- sil
- erase
He erased his speech from the tape.
- Konuşmasını kasetten sildi.
Can I borrow your eraser?
- Silgini ödünç alabilir miyim?
- sil
- {f} erasing
- sil
- rub out
Rub out these words with your eraser.
- Bu kelimeleri silginle sil.
- sil
- wipe
Mayuko wiped a table with a cloth.
- Mayuko tabloyu bir bezle sildi.
Tom turned on the windshield wipers.
- Tom silecekleri açtı.
- sil
- efface
- sil
- zap
- silmek
- {f} rule out
- silmek
- mop
- silmek
- rub off
- silmek
- absterge
- silmek
- blank out
- sil
- rub off
- silmek
- letter out
- Silmek
- purge
- anahtar silme
- (Bilgisayar) key deletions
- belge silme
- (Bilgisayar) document deletions
- blok silme
- (Bilgisayar,Teknik) block delete
- dizin silme
- (Bilgisayar) directory delete
- dosya silme
- file purging
- ekleme/silme
- addition/deletion
- elektriksel silme
- (Elektrik, Elektronik) electrical reset
- elle silme
- hand reset
- hızlı silme
- (Bilgisayar) quick erasing
- kuru silme
- dry grinding
- kütük silme
- file purging
- metin silme
- (Bilgisayar) text delete
- nesne silme
- (Dilbilim) object deletion
- sil
- dele
I carelessly deleted your e-mail address and had to ask Russell in New Zealand for it.
- Ben dikkatsizce e-posta adresini sildim ve onun için Yeni Zelandadaki Russel'den rica etmek zorunda kaldım.
Your name was deleted from the list.
- Adınız listeden silindi.
- sil
- ruboff
- sil
- jerk
- sil
- rubout
- sil
- sill
I wiped the window sill with a paper towel.
- Bir kağıt havluyla pencere pervazını sildim.
- sil
- mopup
- silmek
- to wipe; to erase, to rub sth out, to efface, to obliterate; to delete; to rub up, to polish
- silmek
- delete , erase
- silmek
- forgive
- silmek
- rub down
- silmek
- rub out
- silmek
- give smth. a wipe
- silmek
- to erase, rub out. silip süpürmek
- silmek
- furbish
- silmek
- to wipe up, wipe away, or wipe (something wet) (using something dry); to dry
- silmek
- strike off
- silmek
- to eat up every morsel of (something)
- silmek
- wipe off
She used a damp rag to wipe off the dust.
- Tozu silmek için nemli bir bez kullandı.
- silmek
- whisk
- silmek
- to clean (a place) from stem to stern
- silmek
- to destroy (everything), sweep (everything) away; to make a clean sweep of (all of them), get rid of (them all)
- silmek
- (borç) write off
- silmek
- blot out
- silmek
- efface
- silmek
- wipe away
- silmek
- blank
- silmek
- to clean, rub (something) clean (using something wet)
- silmek
- cancel
- silmek
- strike out
- silmek
- rule smth. out
- silmek
- kill
- silmek
- crossout
- süngerle silme
- sponging
- süngerle silme
- sponging down
- tespih silme
- bead molding
- yatay silme
- horizontal blanking
- yinelenen silme sorgusu
- (Bilgisayar) replicable delete query