Tom wiped away his tears.
- Tom gözyaşlarını sildi.
She wiped away her tears.
- O, gözyaşlarını sildi.
I deleted my Facebook account.
- Facebook hesabımı sildim.
I carelessly deleted your e-mail address and had to ask Russell in New Zealand for it.
- Ben dikkatsizce e-posta adresini sildim ve onun için Yeni Zelandadaki Russel'den rica etmek zorunda kaldım.
Are you deleting the comments?
- Yorumları siliyor musunuz?
I'm having a problem deleting one of my files.
- Dosyalarımdan birini silmekte sorun yaşıyorum.
She removed her makeup and washed her face.
- O, makyajını sildi ve yüzünü yıkadı.
Tom removed his pistol from his shoulder holster and laid it on the table.
- Tom silahını kılıfından çıkardı ve onu masaya bıraktı.
I am wiping my nose with a handkerchief.
- Ben bir mendille burnumu siliyorum.
I'm not wiping your tables.
- Ben senin masalarını silmiyorum.
I'm not a sentence. I should be deleted from Tatoeba.
- Ben bir cümle değilim.Tatoeba'dan silinmiş olmam gerekir.
Tom decided to delete his email address from every page on his website.
- Tom web sitesindeki her sayfadan e-posta adresini silmeye karar verdi.
She used a damp rag to wipe off the dust.
- Tozu silmek için nemli bir bez kullandı.
Could you please wipe off the table?
- Lütfen tabloyu siler misin?
Their names were erased from the list.
- İsimleri listeden silindi.
May I borrow your eraser?
- Silgini ödünç alabilir miyim?
Rub out these words with your eraser.
- Bu kelimeleri silginle sil.
Will you please wipe the dust off the table?
- Lütfen masanın tozunu siler misin?
Tom turned on the windshield wipers.
- Tom silecekleri açtı.
I'm not a sentence. I should be deleted from Tatoeba.
- Ben bir cümle değilim.Tatoeba'dan silinmiş olmam gerekir.
Tom accidentally deleted all the files on one of his external hard disks.
- Tom yanlışlıkla harici hard disklerden birindeki tüm dosyaları sildi.
I wiped the window sill with a paper towel.
- Bir kağıt havluyla pencere pervazını sildim.