Definition of sihirle in Turkish English dictionary
- magically
Hope is when you suddenly run to the kitchen like a mad man to check if the empty chocolate cookie box you just finished an hour ago is magically full again.
-Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır.
- In a magical manner; by magic, or as if by magic
- {a} by the rites, rules of magic
- in a magical manner; "it disappeared magically"
- in a magical manner; "it disappeared magically
- by means of magic, in a magical manner
- sihir
- sorcery
- sihir
- magic
Hope is when you suddenly run to the kitchen like a mad man to check if the empty chocolate cookie box you just finished an hour ago is magically full again.
-Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır.
The girl vanished like magic.
-Kız, sihir gibi kayboldu.
- sihir
- thaumaturgy
- sihir
- theurgy
- sihir
- charm
- sihir
- incantation
- sihir
- conjuration
- sihir
- enchantment
- sihir
- magic; sorcery; witchcraft
- sihir
- glamour [Brit.]
- sihir
- glamor
- sihir
- magic, charm, magical influence or power
- sihir
- spell
- sihir
- witchery
- sihir
- sortilege
- sihir
- fascination
- sihir
- magic, spell; sorcery, witchcraft büyü
- sihir
- allure
- sihir
- witching
- sihir
- sorcerer
He's a powerful sorcerer.
-O güçlü bir sihirbaz.
- sihir
- {i} glamour
- sihirlemek
- to enchant, charm, delight greatly
- sihirlemek
- to bewitch, cast a spell on
Related Terms
Definition of sihirle in Turkish Turkish dictionary
- sihir
- (Osmanlı Dönemi) büyü, büyücülük; büyü kadar tesirli olan şey
- sihir
- Büyü, bağı