I have a friend whose father is a magician.
- Babası sihirbaz olan bir arkadaşım var.
Tom watched very closely, but couldn't figure out the magician's trick.
- Tom çok yakından izledi, ama sihirbazın hilesini çözemedi.
The wizard enchants the castle, protecting it from harm.
- Sihirbaz zarardan korumak için şatoyu büyülüyor.
Harry put on his robe and wizard hat.
- Harry elbisesini ve sihirbaz şapkasını giydi.
He's a powerful sorcerer.
- O güçlü bir sihirbaz.