sihirbaz

listen to the pronunciation of sihirbaz
Turkish - English
magician

I have a friend whose father is a magician. - Babası sihirbaz olan bir arkadaşım var.

The magician made birds appear and disappear. - Sihirbaz, kuşu görünür ve görünmez yaptı.

wizard

Tom is a financial wizard. - Tom bir mali sihirbaz.

The wizard waved his magic wand and disappeared into thin air. - Sihirbaz sihirli değneğini salladı ve ince havada kayboldu.

sorcerer

He's a powerful sorcerer. - O güçlü bir sihirbaz.

wise man
illusionist
witch
conjuror
mage
warlock
conjurer
magician; sorcerer
charmer
magician, sorcerer büyücü
diviner
thaumaturge
conjure man
necromancer
maslician
theurgist
sihirbaz değneği
wand
sihirbaz hekim
medicine man
bilinmeyen sihirbaz
(Bilgisayar) unknown wizard
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) büyücü
(Osmanlı Dönemi) ÂDİH
SİHİRBÂZ
(Osmanlı Dönemi) Büyü yapan, büyücü. Sâhir, neffase