Biz Tom'un imzalanmış itirafına sahibiz.
- We have Tom's signed confession.
Herkesin imzalanmış bir sözleşmesi var.
- Everyone has a signed contract.
Mektup Tom tarafından imzalandı.
- The letter was signed by Tom.
1819 yılının Şubat ayında Florida antlaşması imzalandı.
- The Florida treaty was signed in February 1819.
Prospektüsler iki sponsor temsilci tarafından imzalanmalıdır.
- Prospectuses must be signed by two sponsor representatives.
Sözleşme imzaladığımız için kararımıza bağlıydık.
- We were tied to our decision because we signed the contract.
1819 yılının Şubat ayında Florida antlaşması imzalandı.
- The Florida treaty was signed in February 1819.
Sözleşme imzaladığımız için kararımıza bağlıydık.
- We were tied to our decision because we signed the contract.
Çekini imzalamak için bir kalem çıkardı.
- He took out his pen to sign his check.
O, sözleşmeyi imzalamak zorunda bırakıldı.
- He was compelled to sign the contract.
Burçların on iki işareti on iki takımyıldızına karşılık gelir.
- The twelve signs of the zodiac correspond to twelve constellations.
Burçlar kuşağının on iki burcu şunlardır: Koç, Boğa, İkizler, Yengeç, Aslan, Başak, Terazi, Akrep, Yay, Oğlak, Kova ve Balık.
- The twelve signs of the Zodiac are: Aries, Taurus, Gemini, Cancer, Leo, Virgo, Libra, Scorpio, Sagittarius, Capricorn, Aquarius and Pisces.
Bu siste yol işaretlerini göremiyorum.
- I can't see the road signs in this fog.
O, benim onu izlemem gerektiğinin işaretini verdi.
- He signaled that I should follow him.
Adada hiçbir yaşam belirtisi yoktu.
- There were no signs of life on the island.
Çocuk hırsızları vazgeçtiklerine dair hiçbir belirti göstermediler.
- The kidnappers showed no sign of giving up.
Tom mağaza penceresinde bir yardım aranıyor tabelası ördü.
- Tom saw a Help Wanted sign is in the store window.
Birçok tabelalar İngilizce olarak yazılır.
- Most signs are written in English.
Tom duvardaki bir sembolü gösterdi.
- Tom pointed to a sign on the wall.
Beyzbol takımına kaydolmak istiyorum.
- I'd like to sign up for the baseball team.
Hemen kaydolmak istiyorum.
- I want to sign up right now.
Sözleşme imzaladığımız için kararımıza bağlıydık.
- We were tied to our decision because we signed the contract.
lütfen burayı imzalar mısınız?
- Could you sign here, please?
lütfen burayı imzalar mısınız?
- Could you sign here, please?
Yapmanız gereken her şey bu evrakı imzalamaktır.
- All you have to do is sign this paper.
Duygularını ifade etmek, zayıflık belirtisi değildir.
- Expressing your feelings is not a sign of weakness.
Erkekler duyguları ifade etmeyi bazen bir zayıflık işareti olarak algılarlar.
- Men sometimes perceive expressing emotions as a sign of weakness.
Parlak kırmızı, Çin kültürünün göstergelerinden biridir.
- Vermilion is one the signifiers of Chinese culture.
Minnettarlık göstergesi olarak bahşiş verdi.
- He gave a tip as a sign of gratitude.
Duygularını ifade etmek, zayıflık belirtisi değildir.
- Expressing your feelings is not a sign of weakness.
İşaretim için beklemede kalın.
- Stand by for my signal.
It wasn't until they tried to subtract 3 from 1 that the elementary school students realized they needed signed numbers.
The signed check could be cashed.
The IEEE standard for floating point uses signed magnitude for the mantissa.
Sorry, I don't know sign very well.
Those clouds show little sign of raining soon.
I missed the sign at the corner so I took the wrong turn.
The chimp was taught to sign ASL.
The sign in the window said for rent.
Your sign is Taurus? That's no surprise.
The sharp sign indicates that the pitch of the note is raised a half step.
I'm learning to sign so I can talk to my new neighbor.
Please sign on the dotted line.
I'm not signing anything without my lawyer present.
I forgot to sign that letter to my aunt.
... system." "Only run operating systems that are signed by Cononicle, EFF, ACLU and Wikileaks. ...
... wasn't advancing that cause. That's how we signed three trade deals into law that are ...