Sami, Leyla'yı kaydediyordu.
- Sami was recording Layla.
Bu konuşmayı kaydediyor musun?
- Are you recording this conversation?
Bizi şimdi kaydetmiyor musun?
- Aren't you recording us right now?
Bunu kaydetmiyor musun?
- Aren't you recording this?
Bu kayıt tahrif edilmiştir.
- This recording has been tampered with.
Bodrumumuzu ses geçirmez hale getirdik ve onu bir kayıt stüdyosu olarak kullanıyoruz.
- We soundproofed our basement and use it as a recording studio.