Lehçe - Turkish
Definition of siebie in Lehçe Turkish dictionary
- birbiriniz
- birbiri
- birbirlerini
- birbirlerinin
- şen kendin
- birbirini
- birbirlerine
Odaya girdiğimi uyarmak için Tom ve Mary birbirlerine bağıramayacak kadar çok meşguldü.
-Tom i Mary byli tak zajęci wrzeszczeniem na siebie, że nie zauważyli jak wszedłem do pokoju.
Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
-Wszystkie istoty ludzkie rodzą się wolne i równe w godności i prawach. Są one obdarzone rozumem i sumieniem oraz powinny postępować w stosunku do siebie wzajemnie w duchu braterstwa.
- birbirimizi
- birbirine
- birbirleri
- birbirimizin
Lehçe - English
Definition of siebie in Lehçe English dictionary
- thyself
- each other
They are not suited to each other.
-Oni nie pasują do siebie.
We ran into each other at the airport.
-Wpadliśmy na siebie na lotnisku.