Hastalık okula gitmemi engelledi.
- Illness prevented me from going to school.
Hastalık nedeniyle ödevimde erkek kardeşime yardım ettirmek zorunda kaldım.
- I had to have my brother help me with my homework due to illness.
Binlerce insan Bhopal Gaz Trajedisi'nde hayatlarını kaybetti ve bugün bile yüzlerce, hatta binlerce insan hâlâ zehirli gazın kötü etkilerinden muzdariptir.
- Thousands of people lost their lives in the Bhopal Gas Tragedy, and even today hundreds of thousands of people still suffer from the ill-effects of the poisonous gas.
Hastalığından sonra onun sağlığı hâlâ kötü.
- He's still in poor health after his illness.
Hastalıktan dolayı partiye gidemedim.
- I could not go to the party because of illness.
O, hasta olduğu için yürüyüşe gidemedi.
- He could not go on the hike because he was ill.