English - Turkish
Definition of sich getrennt in English Turkish dictionary
- divided
- {s} bölünmüş
Kendisine karşı bölünmüş bir ev ayakta kalamaz.
-A house divided against itself cannot stand.
İngiliz Parlamentosu, Avam Kamarası ve Lordlar Kamarasına bölünmüştür.
-The British Parliament is divided into the House of Commons and the House of Lords.
- divided
- {s} ayrılmış
Kent, on idari bölgeye ayrılmıştır.
-The city is divided into ten administrative districts.
Bu kitap dört bölüme ayrılmıştır.
-This book is divided into four parts.
- departed
- bitmiş
- departed
- ayrılmış
- divided
- bölünmek
- departed
- ölmüş
- departed
- geçmiş
- departed
- tükenmiş
- divided
- {f} böl
Oyun alanı, beyaz çizgiler tarafından üçe bölünmüş.
-The playground is divided into three areas by white lines.
Anne pastayı sekiz parçaya böldü.
-Mother divided the cake into eight pieces.
- departed
- {f} ayrıl
Tom geçen pazartesi günü ayrıldı.
-Tom departed last Monday.
O çok yakında ayrıldı.
-She departed very soon.
- departed
- ölmüş kimse
- departed
- vefat etmiş
- departed
- ölen/geçmiş
- departed
- the departed ölmüşler
Related Terms
German - English
Definition of sich getrennt in German English dictionary
- given up
- forgone
- busted up
- separated
- departed
- ridden oneself of
- divided
- foregone
- forsaken
- parted
- divested oneself of
- sich getrennt hinsetzen
- to sit (down) apart from each other