Derslerimi düzenli bir şekilde takip ettim.
- I followed my lessons diligently.
Fred annemi gittiği her yerde takip etti.
- Fred followed my mother wherever she went.
Et yemekten vazgeçtim.
- I've given up eating meat.
Bügünkü gazete Başbakanın Amerikayı ziyaret etme fikrinden vazgeçtiğini bildiriyor.
- Today's paper reports that the premier has given up the idea of visiting America.
Suudi Arabistan büyük elçisinin istifa ettiğini az önce gördüm.
- I've seen just now that the ambassador of Saudi Arabia has resigned.
Onun istifa ettiğine dair bir söylenti var.
- There is a rumor that he has resigned.
Tom kaderini boyun eğmiş bir şekilde kabullendi.
- Tom has resignedly accepted his fate.
Yeni bir zorluk ortaya çıktı.
- A new difficulty has arisen.
Bu soru sık sık ortaya çıktı.
- This question has often arisen.