sich ausgeweitet

listen to the pronunciation of sich ausgeweitet
English - Turkish

Definition of sich ausgeweitet in English Turkish dictionary

developed
{s} gelişmiş

Gelişmiş bir ülke olsa bile Abd'de hala bazı çok yoksul insanlar var. - Even though the United States is a developed country, it still has some very poor people.

Yunanistan gelişmiş bir ülke. - Greece is a developed country.

stretched
{s} gergin
developed
{f} geliştir: adj.gelişmiş
stretched
gerilmiş
developed
{f} geliştir

İlkel hesap makineleri, bilgisayarlar geliştirilmeden uzun zaman önce vardı. - Primitive calculating machines existed long before computers were developed.

Darwin, evrim teorisini geliştirdi. - Darwin developed the evolutionary theory.

stretched
uzatılmış
stretched
{f} ger

Babam akşam yemeğinden sonra gerindi. - Dad stretched after dinner.

Babam akşam yemeğinden sonra gerildi. - My father stretched after dinner.

widened
{f} genişlet

O, küçük arkadaş çevresini genişletti. - He widened his small circle of friends.

Onlar yolu genişletti. - They widened the road.

developed
abadan
developed
bayındırlaşmak
developed
mütekamil
developed
{f} kalkın: adj.kalkınmış
widened
genişletilmiş
widened
Genişlemiş, açılmış
broadened
(Nükleer Bilimler) genişletilmiş
developed
{s} bayındır
stretched
(sıfat) gergin
widened
genişlet
German - English
widened
broadened
developed
stretched