si̇per

listen to the pronunciation of si̇per
Turkish - English

Definition of si̇per in Turkish English dictionary

siper
shield
siper
trench

Trench warfare characterized the 1914-1918 War. - Siper savaşı 1914-1918 savaşını simgeler.

siper
bulwark
siper
peak
siper
(Telekom) shielding
siper
battlements
siper
face shield
siper
sheltered
siper
(Askeri) intrenchment
siper
(Askeri) parry
siper
cover
siper
shield, shelter; trench, foxhole; bulwark; battlements; (şapka) peak
siper
clear
siper
screen
siper
foxhole

The soldier took shelter in the foxhole. - Asker sipere sığındı.

siper
outwork
siper
parapet
siper
aegis [Brit.]
siper
bill, peak, visor (of a cap)
siper
barricade
siper
splasher
siper
casemate
siper
dyke
siper
shelter

The soldier took shelter in the foxhole. - Asker sipere sığındı.

siper
sheltered, hidden, protected (place)
siper
shield; (a) shelter
siper
rampart
siper
(Askeriye) trench, foxhole; breastwork
siper
dike
siper
egis
siper
entrenchment
siper torbası
sandbag
siper (kaskette)
peak
siper almak
take shelter behind
siper camı
windshield
siper etmek
shield
siper etmek
shade
siper etmek
screen
siper havanı
(Askeri) trench mortar
siper ile kuşatmak
entrench
siper kazmak
(Askeri) dig-in
siper -makas tertibatı
(Askeri) gripper edge/side lay
siper almak
1. to take shelter (behind something). 2. fencing to parry a blow
siper arkasına geçmek
entrench oneself
siper bıçağı
(Askeri) trench knife
siper demiri
guard rail
siper döşemeleri
(Askeri) trench boards
siper etmek
to shield with one's own body
siper etmek
to use as a shield. (kendini)
siper girişi
saphead
siper harbi
trench warfare
siper harbi
stabilized warfare
siper humması
(Tıp) hiswerner disease
siper kazmak
entrench
siper kazmak
to dig in
siper kazmak
intrench
siper kazmak
dig in
siper kazmak
dig a trench
siper kazmak
trench
siper kazığı
palisade
siper kazığı
fraise
siper sığınağı
(Askeri) trench shelter
siper tahtası
weatherboard
arka siper
(Askeri) parados
kale burcunda mazgallı siper
(Askeri) battlement
toprak siper
(Askeri) parapet
siper
earthwork
siper
eyeshade
siper
visor
siper
guard plate
siperler
the trenches
basit siper
(Askeri) hasty trench
dış açı oluşturan iki siper
redan
elektriksel siper
electrical shielding
lazer-koruyucu siper
(Askeri) laser-protective visor
mazgallar arasındaki siper
merlon
mazgallı siper
crenellation
mazgallı siper
battlement
siper
buckler
siper
{i} aegis
toprak siper
sconce
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Kalelerin üstünde ok ve kurşun atmağa mahsus mazgallar yanında duracak askerlerin korunmaları için insan boyunda olan ve uzaktan diş diş görünen arkalıklı duvar parçala
(Osmanlı Dönemi) Muharebede askerin kurşun ve gülleden korunması için toprak kazılarak açılan ve ön tarafına, çıkan topraklar yığılmak suretiyle vücuda getirilen korunma yerleri
(Osmanlı Dönemi) Mânia. Sığınak veya set arkası, duvar altı gibi kuytu yerler
(Osmanlı Dönemi) f. Arkasına saklanılacak şey. Koruyan
(Osmanlı Dönemi) Okun, giderken kabzayı zedelememesi için sol elin üzerine konulan âlet
siper
Korunulacak, arkasına, altına veya içine girerek saklanılacak yer
siper
Askerlerin gidiş gelişinde veya savaşta karşı tarafa hedef olmadan ateş edebilmesi için kazılmış üstü açık hendek: "Ateş yağmuru ikinci kat siperleri geçti."- A. Gündüz
siper
Güneş ve yağmurun etkisinden korunmak amacıyla şapka ve kasket gibi şeylerin önüne yapılan çıkıntı, siperlik
siper
Yağmur, güneş ve rüzgârın etkilemediği gizli, kuytu yer, dulda: "Pencereden güneş yahut rüzgâr gelirse şu siper köşeye kaçacak."- R. H. Karay
siper
Güneş ve yağmurun etkisinden korunmak amacıyla şapka ve kasket gibi şeylerin önüne yapılan çıkıntı, siperlik: "Sabahtan beri çektiği şaraplarla epeyce başı dönen meşhur kumandan tolgasının siperini geri itti."- Ö. Seyfettin
siper
(Osmanlı Dönemi) arkasına saklanılacak şey, koruyan, mânia
siper
Korunulan yer, dulda
siper
Kuytu, korunabilen
siper
Askerlerin gidiş gelişinde veya savaşta karşı tarafa hedef olmadan ateş edebilmesi için kazılmış üstü açık hendek
siper
Yağmur, güneş ve rüzgârın etkilemediği gizli, kuytu yer, dulda
siper
Okul önlügü
siper etmek
Bir şey veya bir kimse için kendini tehlikeye atmak
siper etmek
Kendini veya bir şeyi korumak amacıyla bir başka şeyi siper olarak kullanmak
bir şeyi veya kendini siper etmek
Kendini veya bir şeyi korumak amacıyla bir başka şeyi siper olarak kullanmak
bir şeyi veya kendini siper etmek
Bir şey veya bir kimse için kendini tehlikeye atmak
tam siper
Hiçbir yeri görünmeyecek biçimde sipere yatmak
si̇per
Favorites