si̇hi̇rbâz

listen to the pronunciation of si̇hi̇rbâz
Turkish - English

Definition of si̇hi̇rbâz in Turkish English dictionary

sihirbaz
magician

I have a friend whose father is a magician. - Babası sihirbaz olan bir arkadaşım var.

The magician made birds appear and disappear. - Sihirbaz, kuşu görünür ve görünmez yaptı.

sihirbaz
wizard

Do you want to see my magic wand? You have a magic wand, Tom? Really? Yes, I'm a wizard! - Sihirli değneğimi görmek ister misin? Sihirli bir değneğin mi var, Tom? Gerçekten mi? Evet ben bir bir sihirbazım.

Harry put on his robe and wizard hat. - Harry elbisesini ve sihirbaz şapkasını giydi.

sihirbaz
sorcerer

He's a powerful sorcerer. - O güçlü bir sihirbaz.

sihirbaz değneği
wand
sihirbaz
wise man
sihirbaz
illusionist
sihirbaz
witch
sihirbaz
conjuror
sihirbaz
mage
sihirbaz
warlock
sihirbaz
conjurer
sihirbaz
magician; sorcerer
sihirbaz
charmer
sihirbaz
magician, sorcerer büyücü
sihirbaz hekim
medicine man
sihirbaz
diviner
sihirbaz
thaumaturge
sihirbaz
conjure man
sihirbaz
necromancer
bilinmeyen sihirbaz
(Bilgisayar) unknown wizard
sihirbaz
maslician
sihirbaz
theurgist
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Büyü yapan, büyücü. Sâhir, neffase
sihirbaz
(Osmanlı Dönemi) büyücü
Sihirbaz
(Osmanlı Dönemi) ÂDİH
si̇hi̇rbâz
Favorites