Genç adama utanarak baktı.
- She glanced shyly at the young man.
O, ona utanarak baktı.
- She glanced shyly at him.
Ben, utangaç genç adama güzel kıza aşkını ilan etmesini tavsiye ettim.
- I advised the shy young man to declare his love for the beautiful girl.
Utangaç öğrenci cevabını mırıldandı.
- The shy pupil murmured his answer.
Mary utangaç ve çekingen bir genç kadındır.
- Mary is a shy and reserved young woman.
Senin çekingenlikten uzak tavırlarını seviyorum.
- I love your lack of shyness.
Tom gerçekten utangaç ve ürkekti.
- Tom was really shy and nervous.
Bu sincap ürkek değil.
- This squirrel is not shy.
Bu sincap ürkek değil.
- This squirrel is not shy.
Tom gerçekten utangaç ve ürkekti.
- Tom was really shy and nervous.
a shy bird.
I shy away from investment opportunities I don't understand.