showing signs of stress or strain; not relaxed

listen to the pronunciation of showing signs of stress or strain; not relaxed
English - Turkish

Definition of showing signs of stress or strain; not relaxed in English Turkish dictionary

tense
{s} stresli, gerilimli
tense
endişeli
tense
gerili

Tom'un patronuyla buluşması gerilimli idi. - Tom's meeting with his boss was very tense.

tense
gerilmiş
tense
sinirli
tense
germek
tense
{f} ger

Tom'un patronuyla buluşması gerilimli idi. - Tom's meeting with his boss was very tense.

En heyecanlı anda herkes çok gergin görünüyordu. - In the most thrilling moment, everyone looked very tense.

tense
(up ile) gerilmek
tense
sequence of tenses cümlede zaman uyumu
tense
{f} gerilmek
tense
{s} gergin, gerilmiş
tense
fiil zamanı
tense
(sıfat) gergin
tense
{s} endişeli, stres içinde
tense
{s} gergin, elektrikli
tense
{i} kip
English - English
tense
showing signs of stress or strain; not relaxed
Favorites