show; ostentation; glory

listen to the pronunciation of show; ostentation; glory
English - Turkish

Definition of show; ostentation; glory in English Turkish dictionary

pride
gurur

Hey, hiç param olmayabilir ama benim hâlâ bir gururum var. - Hey, I may have no money, but I still have my pride.

O, lisesi ile gurur duyuyor. - She takes pride in her high school.

pride
{i} kibir

Alçak gönüllülük çoğunlukla kibirden daha çok yükseltir. - Humility often gains more than pride.

Her ne kadar sıkça eş anlamlı olarak kullanılsalar da; kibir ve gurur farklı şeylerdir. - Vanity and pride are different things, though the words are often used synonymously.

pride
tüylerini kabartmak (kuş)
pride
övünmek
pride
onur
pride
(on ile) övünmek
pride
özsaygı
pride
iftihar
pride
övünme
pride
{f} gurur duy

O, lisesi ile gurur duyuyor. - She takes pride in her high school.

Beyaz Rusya'da yaşıyorum ve bu durumdan gurur duyuyorum. - I live in Belarus and I take pride in this fact.

pride
övünç
pride
{i} kıvanç
pride
saltanat
pride
pride of place en yüksek mevki
pride
{i} tafra
pride
{i} gösteriş
pride
{i} haysiyet
pride
{i} kibirlilik
pride
{i} övünç kaynağı
English - English
pride
show; ostentation; glory
Favorites