Bağırmaktan sesleri kısıldı.
- They were all hoarse from shouting.
Bağırmak istemiyorum.
- I don't want to shout.
Bağırma sesi giderek zayıfladı.
- The sound of shouting grew faint.
Her ev diğerine bağırma mesafesindedir.
- Each house is within shouting distance of another.
Sesinin çıktığı kadar bağırdı.
- She shouted at the top of her voice.
Sesinin çıktığı kadar bağırdı.
- He shouted at the top of his voice.
Dikey kayalıklardan uzak durun! o bağırdı.
- Keep away from the vertical cliff! she shouted.
Her ev diğerine bağırma mesafesindedir.
- Each house is within shouting distance of another.
Man at the bar cos it was his shout.
... ( shouts, grunts ) ...