O, yüksek bir sesle ağlamaya başladı.
- She began to cry in a loud voice.
Bebek ağlamayı kesti.
- The baby ceased crying.
Aniden bir feryat duydum.
- All at once, I heard a cry.
O, binaya girdiğinde, ani bir çığlık sesiyle korkutuldu.
- When he entered the building, he was frightened by a sudden cry.
Kalabalıktan bir çığlık yükseldi.
- A cry arose from the crowd.
Bebek ağlamayı kesti.
- The baby ceased crying.
Bebek ağlamayı kesti.
- The baby stopped crying.
Yüksek sesle bağırmak için bir dürtü hissettim.
- I felt an impulse to cry out loud.
Yardım için yüksek sesle bağırdı.
- He gave a loud cry for help.