Eğitim için kısa yol yoktur.
- There is no shortcut to education.
Bu, okula bir kısa yoldur.
- It's a shortcut to the school.
Tom bir kısayol bilir.
- Tom knows a shortcut.
Tom'un evine bir kısayol biliyordum.
- I knew a shortcut to Tom's house.
Başarmak için kestirme yoktur.
- There is no shortcut to success.
Ben bahçenin içinden kestirmeden gideceğim.
- I'll take a shortcut across the garden.
Bu genellikle okula gittiğim kestirme yol.
- This is the shortcut that I usually take to school.
Bu, okula bir kestirme yoldur.
- It's a shortcut to the school.