Sen de tıraş olmak ister misin?
- Do you also want a shave?
Her gün tıraş olmak zorundayım.
- I have to shave every day.
Ben yeni bir tıraş makinesi aldım.
- I bought a new shaver.
Ben her sabah tıraş olurum.
- I shave every morning.
Tom kalktı, duş aldı, traş oldu ve giyindi.
- Tom got up, took a shower, shaved, and got dressed.
Traşlanmış buz yemek isteyen kişi nerede?
- Where is the person that wants to eat shaved ice?
Kapı uymuyorsa, düzgün şekilde kapanana kadar ahşabı biraz rendelemek zorunda kalabilirsin.
- If the door doesn't fit, you might have to shave off a bit of the wood until it closes properly.
Sakalı var ve bu yüzden traş olmaya ihtiyaç duymaz.
- He has a beard, and therefore he doesn't need to shave.
Tom kalktı, duş aldı, traş oldu ve giyindi.
- Tom got up, took a shower, shaved, and got dressed.
Kapı uymuyorsa, düzgün şekilde kapanana kadar ahşabı biraz rendelemek zorunda kalabilirsin.
- If the door doesn't fit, you might have to shave off a bit of the wood until it closes properly.
Ya dondurma ya da rendelenmiş buz yemek istiyorum.
- I want to eat either ice cream or shaved ice.
Tom eşi şikayetçi olmadan önce üç hafta boyunca tıraş olmadan gitti.
- Tom went for three weeks without shaving before his wife complained.
Tıraş olurken kendimi kestim.
- I cut myself while shaving.
Tom bir hafta içinde tıraş olmamış gibi görünüyordu.
- Tom looked like he hadn't shaved in a week.
Tom geçen pazartesinden beri tıraş olmadı.
- Tom hasn't shaved since last Monday.
Traş olurken kulaklarını yaraladı.
- He hurt his ear while he was shaving himself.
Tom, odasında traş oluyor.
- Tom is shaving in his room.
Tom, odasında traş oluyor.
- Tom is shaving in his room.
Traş olurken kulaklarını yaraladı.
- He hurt his ear while he was shaving himself.
I had little time to shave this morning.
I instructed the barber to give me a shave.
I had a close shave with somebody who pulled out in front of me on the road, but I swerved and managed not to hit him.
He used a new razor blade for a good, close shave.