sharpness; readiness or fitness to cut; keenness; intenseness of desire

listen to the pronunciation of sharpness; readiness or fitness to cut; keenness; intenseness of desire
English - Turkish

Definition of sharpness; readiness or fitness to cut; keenness; intenseness of desire in English Turkish dictionary

edge

Uçurumun kenarına çok yaklaşmak tehlikeli olurdu. - It would be dangerous to go too near the edge of the cliff.

O, uçurumun kenarında durdu. - He stood on the edge of the cliff.

edge
kırak
edge
sırt
edge
(Bilgisayar) kenar kenar
edge
yaklaşmak

Uçurumun kenarına çok yaklaşmak tehlikeli olurdu. - It would be dangerous to go too near the edge of the cliff.

edge
kenar çizgisi
edge
keskin kenar
edge
kenardan yavaş yavaş ilerlemek
edge
{f} kenar yap
edge
{f} kenar yapmak
edge
{i} kıyı
edge
{i} kesit
edge
{f} (bir tarafa doğru) yavaş yavaş gitmek
edge
ak
edge
ayrıt, kenar kenar
edge
kenardan y
edge
ilerletmek
edge
(isim) keskin kenar, ağız, kıyı, keskinlik, şiddet, kenar, kesit, üstünlük
edge
kenar,v.kenar yap: n.kenar
English - English
edge

Death and persecution lose all the ill that they can have, if we do not set an edge upon them by our fears and by our vices. Jeremy Taylor.

sharpness; readiness or fitness to cut; keenness; intenseness of desire

    Hyphenation

    sharpness; read·i·ness or fit·ness to cut; keenness; in·tense·ness of de·sire

    Pronunciation

Favorites