Tom bıçakları biledi.
- Tom sharpened the knives.
Ben sadece bu sabah bıçağımı biledim.
- I just sharpened my knife this morning.
Kurşun kalemimi keskinleştirmek için bir bıçak istiyorum.
- I want a knife to sharpen my pencil with.
Tom bıçağı bilerken mutfak masasında oturdu.
- Tom sat at the kitchen table, sharpening a knife.
Sizin için bıçağınızı bileyeceğim.
- I'll sharpen your knife for you.
Bir ağacı devirmek için sekiz saatim olsa, ilk altı saati baltayı bilemek için kullanırım.
- If I had eight hours to chop down a tree, I'd spend the first six hours sharpening the ax.
Tom bir bıçağı keskinleştiriyor.
- Tom is sharpening a knife.
Kurşun kalemimi keskinleştirmek için bir bıçak istiyorum.
- I want a knife to sharpen my pencil with.
a sharpened knife.