sharp; keen; stimulated

listen to the pronunciation of sharp; keen; stimulated
English - Turkish

Definition of sharp; keen; stimulated in English Turkish dictionary

angry
öfkeli

Neden bu kadar öfkelisin? - Why are you so angry?

Siz beyler niçin öyle öfkelisiniz? - Why are you guys so angry?

angry
{s} kızmış

Tom geç kaldığı için kendine kızmıştı. - Tom was angry with himself for being late.

Yumiko biraz kızmıştı. - Yumiko was a little angry.

angry
kızgın

Öğretmen kızgın, bu nedenle lütfen sınıfta gürültü yapmayın! - The teacher is angry, so please do not make noise in the classroom!

Sebep olmadan asla kızgın olmam. - I'm never angry without reason.

angry
sinirli

Tom evde kaydettiği futbol maçını izlemek için can atıyordu ve birinin son skordan bahsetmesine kulak misafiri olduğunda sinirliydi. - Tom was looking forward to watching the football match he had recorded at home, and he was angry when he overheard someone mention the final score.

Oldukça sinirli görünüyorsun. - You look pretty angry.

angry
{s} hiddetli

Oldukça hiddetli görünüyorsun. - You look pretty angry.

angry
kabarmış
angry
(hava) fırtınalı
angry
gazaplı
angry
darılmak
angry
dargın
angry
{s} hırslı
angry
gazapla
angry
angrily hiddetle
angry
angry about a thing bir meseleden dolayı darılmış
angry
(sıfat) kızgın, kızmış, hırslı, öfkeli, hiddetli, iltihaplı, kızarmış, fırtınalı
angry
{s} kızarmış
angry
gücenmiş darılmış
angry
{s} fırtınalı
English - English
angry
sharp; keen; stimulated
Favorites