sharp; keen; bitter; severe

listen to the pronunciation of sharp; keen; bitter; severe
English - Turkish

Definition of sharp; keen; bitter; severe in English Turkish dictionary

eager
istekli

Gelmememiz söylendiği zaman, gitmek için daha da istekli oluruz. - When we are told not to come, we become all the more eager to go.

Kızı onunla birlikte herhangi bir yere gitmeye isteklidir. - His daughter is eager to go with him anywhere.

eager
(sıfat) hevesli, gayretli, istekli, sabırsız, ateşli
eager
isteklenmek
eager
arzulu/hevesli
eager
can atan
eager
hevesli

Oraya gitmeye çok hevesli. - He is very eager to go there.

Kızı onunla her yere gitmeye hevesli. - His daughter is eager to go with him anywhere.

eager
sabırsız

Boston'u ziyaret etmek için sabırsızlanıyorum. - I'm eager to visit Boston.

Tom Mary'yi görmek için sabırsızlanıyordu. - Tom was eager to see Mary.

eager
eagerly şiddetli arzuyla
eager
arzulu
eager
eagerness şevk istek
eager
büyük şevkle
eager
canlılık
eager
arzu
eager
{s} ateşli
eager
sabırsızlıkla
eager
eager beaver vazifesine fazlasıyla bağlı olan kimse
English - English
eager
Sharp; keen; severe
tart
sharp; keen; bitter; severe
Favorites