shallow, lacking substance

listen to the pronunciation of shallow, lacking substance
English - Turkish

Definition of shallow, lacking substance in English Turkish dictionary

superficial
{s} yüzeysel

Onun denemesi, sorunun sadece yüzeysel bir analizini yaptı, bu yüzden sınıfta en yüksek notu aldığında ona gerçekten büyük bir sürpriz olmuştu. - His essay gave only a superficial analysis of the problem, so it was a real surprise to him when he got the highest grade in the class.

Ne yüzeysel bir cevap! - What a superficial answer!

superficial
{s} üstünkörü
superficial
{s} yarım yamalak
superficial
sığ

Sen sadece çok yüzeysel ve sığsın. - You're just so superficial and shallow.

superficial
gelişigüzel
superficial
esaslı olmayan
superficial
(Tıp) süperfisyal
superficial
süfli
superficial
yüzeyde olan
superficial
satha yakın veya satıhta olan
superficial
{s} derin olmayan, yüzeysel: superficial wound yüzeysel yara
superficial
{s} ayrıntısız
superficial
yüzeyde kalan
superficial
superficially görünüşte
superficial
superficialness yüzeyde kalış
superficial
(sıfat) yüzeysel, iki boyutlu, dış, ayrıntısız, üstünkörü, yarım yamalak
superficial
{s} hiç

İnsanlar seni hiç yüzeysel olmakla suçlar mı? - Do people ever accuse you of being superficial?

superficial
sathilik
superficial
{s} iki boyutlu
English - English
superficial
shallow, lacking substance
Favorites