seyyah

listen to the pronunciation of seyyah
Turkish - English
pilgrim
traveler
traveller [Brit.]
traveler; tourist
globetrotter
tourist, traveller
voyager
(deyim) rolling stone
itinerant
passenger
{i} traveller

Mary is the kind of inveterate traveller who will probably never settle down in one place. - Mary, muhtemelen asla bir yerde yerleşip kalmayacak uslanmaz bir seyyahın çocuğudur.

There is no foreign land; it is the traveller only that is foreign. - Yabancı bir arazi yok; yalnızca yabancı olan seyyah budur.

Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) (Siyâhat. tan) Seyahat eden, dolaşan, gezen. Turist, yolcu
(Osmanlı Dönemi) yolcu
Gezgin, turist
seyyah
Favorites