I'm sorry, I love you.
- Üzgünüm, seni seviyorum.
I love you all the more for your faults.
- Hatalarına rağmen seni gittikçe daha çok seviyorum.
I love you the best of all.
- Hepsinin içinde en çok seni seviyorum.
I'm sorry, I love you.
- Üzgünüm, seni seviyorum.
I don't love you anymore.
- Artık seni sevmiyorum.
I love living with you.
- Sizinle yaşamayı seviyorum.
Ken's father loved Ken all the more because he was his only son.
- Baba Ken'i haydi haydi severdi,çünkü onun tek oğluydu.
If you want to be loved, love!
- Eğer sevilmek istiyorsan, sev!
I can't imagine loving anybody as much as Tom seems to love Mary.
- Tom'un Mary'yi seviyor göründüğü kadar çok birini sevmeyi düşünemiyorum.
It is pleasant to watch a loving old couple.
- Sevgi dolu yaşlı bir çifti izlemek keyifli.