I no longer love you.
- Artık seni sevmiyorum.
I love living with you.
- Sizinle yaşamayı seviyorum.
Art is loved by everybody.
- Sanat herkes tarafından sevilir.
All our teachers were young and loved teaching.
- Tüm öğretmenler gençtiler ve öğretmeyi sevdiler.
Tom wants to be liked.
- Tom sevilmek istiyor.
Tom just wants to be liked.
- Tom sadece sevilmek istiyor.
It is easy to love, but hard to be loved.
- Sevmek kolay fakat sevilmek zordur.
If you want to be loved, love!
- Eğer sevilmek istiyorsan, sev!
Tom wants to be liked.
- Tom sevilmek istiyor.
Tom just wants to be liked.
- Tom sadece sevilmek istiyor.
To love and to be loved is the greatest happiness.
- Sevmek ve sevilmek en büyük mutluluk.
Tom wants to be loved.
- Tom sevilmek istiyor.
Children need loving.
- Çocukların sevilmeye ihtiyacı vardır.
I can't imagine loving anybody as much as Tom seems to love Mary.
- Tom'un Mary'yi seviyor göründüğü kadar çok birini sevmeyi düşünemiyorum.