What are you doing, darling?
- Ne yapıyorsun, sevgilim?
Are you tired, darling?
- Yorgun musun, sevgilim?
Happy birthday, my beloved friend.
- Doğum günün kutlu olsun, sevgili arkadaşım.
He lost his most beloved son.
- En sevgili oğlunu kaybetti.
I love you, dear sister.
- Sevgili kız kardeşim, seni seviyorum.
She ran for dear life.
- O sevgili hayatı için koştu.
The people who come on the Maury Povich show often make pretentious claims about their lovers cheating on them.
- Maury Povich'e gelen insanlar genellikle sevgililerinin onları aldattıkları ile ilgili önemli iddialarda bulunmaktadırlar.
My lover doesn't love me.
- Sevgilim beni sevmiyor.
I married my high school sweetheart.
- Lise sevgilimle evlendim.
We were high school sweethearts.
- Biz lise sevgilileriydik.
I can think of him as a very good friend, but I can't think of him as a lover.
- Onu çok iyi bir arkadaş olarak düşünebilirim fakat onu bir sevgili olarak düşünemem.
My lover doesn't love me.
- Sevgilim beni sevmiyor.
His girlfriend was there, too.
- Sevgilisi de oradaydı.
To tell the truth, she is my girlfriend.
- Gerçeği anlatmak gerekirse o benim sevgilim.
Wish all my friends and loved one Happy New Year.
- Bütün arkadaşlarıma ve sevgilime Mutlu Yıllar diliyorum.
You're the teacher's pet.
- Sen öğretmenin sevgilisisin.
And I must thank my lovely wife, Kate, who was behind me every step of the way.
- Ve yolun her adımında benim arkamda olan sevgili karım Kate'e teşekkür etmeliyim.
She's got a Turkish boyfriend.
- Onun Türk bir sevgilisi var.
Maybe your boyfriend will surprise you for Valentine's Day.
- Belki erkek arkadaşın Sevgililer Günü için sana sürpriz yapacak.
My significant other works at a language school and loves it very much.
- Benim sevgilim bir dil okulunda çalışıyor ve onu çok seviyor.
I married my high school sweetheart.
- Lise sevgilimle evlendim.
Tom's suffering from the absence of his sweetheart Mary.
- Tom sevgilisi Mary'in yokluğundan dolayı acı çekiyor.
I am not a Polish detective, dear lady. I am an international detective.
- Sevgili bayan, ben Polonyalı bir dedektif değilim. Ben uluslararası bir dedektifim.
I'm going to meet my brother's girlfriend tonight.
- Bu gece kardeşimin sevgilisiyle buluşacağım.
His girlfriend was there, too.
- Sevgilisi de oradaydı.
I wish it was Valentine's Day!
- Keşke sevgililer günü olsa!
I can't wait for Valentine's Day!
- Sevgililer günü için sabırsızlanıyorum!
Translations are like lovers- the beautiful ones are never faithful, and the faithful ones are never beautiful.
- Çeviriler sevgililer gibidir.Güzel olanlar sadık değildir ve sadık olanlar güzel değildir.
They are our dearest friends.
- Onlar bizim en sevgili arkadaşlarımız.