Do you want some breakfast, darling?
- Biraz kahvaltı ister misin, sevgilim?
What are you doing, darling?
- Ne yapıyorsun, sevgilim?
Let my beloved come into his garden, and eat the fruit of his apple trees.
- Benim sevgilim bahçesine gelsin ve elma ağaçlarının meyvesini yesin.
He lost his most beloved son.
- En sevgili oğlunu kaybetti.
She ran for dear life.
- O sevgili hayatı için koştu.
My dear, maybe you are hiding something from me!
- Sevgilim, belki benden bir şey saklıyorsun.
Tom's suffering from the absence of his sweetheart Mary.
- Tom sevgilisi Mary'in yokluğundan dolayı acı çekiyor.
I married my high school sweetheart.
- Lise sevgilimle evlendim.
Her lover is a spy working for the British government.
- Onun sevgilisi İngiliz hükümeti için çalışan bir casus.
My lover doesn't love me.
- Sevgilim beni sevmiyor.
I'm going to meet my brother's girlfriend tonight.
- Bu gece kardeşimin sevgilisiyle buluşacağım.
His girlfriend was there, too.
- Sevgilisi de oradaydı.
You're the teacher's pet.
- Sen öğretmenin sevgilisisin.
She's got a Turkish boyfriend.
- Onun Türk bir sevgilisi var.
Maybe your boyfriend will surprise you for Valentine's Day.
- Belki erkek arkadaşın Sevgililer Günü için sana sürpriz yapacak.
My significant other works at a language school and loves it very much.
- Benim sevgilim bir dil okulunda çalışıyor ve onu çok seviyor.
I call my sweetheart darling.
- Ben canım sevgilimi ararım.
I married my high school sweetheart.
- Lise sevgilimle evlendim.
I am not a Polish detective, dear lady. I am an international detective.
- Sevgili bayan, ben Polonyalı bir dedektif değilim. Ben uluslararası bir dedektifim.
Mary didn't have the money to buy Tom anything for Valentine's Day, so she just told him I love you!
- Mary'nin sevgililer günü için Tom'a bir şey almaya parası yoktu bu yüzden ona sadece seni seviyorum! dedi.
The people who come on the Maury Povich show often make pretentious claims about their lovers cheating on them.
- Maury Povich'e gelen insanlar genellikle sevgililerinin onları aldattıkları ile ilgili önemli iddialarda bulunmaktadırlar.
Mary's not happy that her boyfriend has to kiss another girl for the school play.
- Sevgilisi okul oyunu için başka bir kızı öpmek zorunda olduğu için Mary mutsuz.
Priscilla Chan is the girlfriend of Mark Zuckerberg.
- Priscilla Chan, Mark Zuckerberg'in sevgilisidir.
Translations are like lovers- the beautiful ones are never faithful, and the faithful ones are never beautiful.
- Çeviriler sevgililer gibidir.Güzel olanlar sadık değildir ve sadık olanlar güzel değildir.
Wish all my friends and loved one Happy New Year.
- Bütün arkadaşlarıma ve sevgilime Mutlu Yıllar diliyorum.
And I must thank my lovely wife, Kate, who was behind me every step of the way.
- Ve yolun her adımında benim arkamda olan sevgili karım Kate'e teşekkür etmeliyim.
It is a silly practice for non-Christians to send chocolates on St. Valentine's Day.
- Sevgililer Günü'nde çikolata göndermek, Hristiyan olmayanlar için aptalca bir başlangıç.
Tom and Mary are talking about what they'll do on Valentine's Day.
- Tom ve Mary Sevgililer Günü'nde ne yapacakları hakkında konuşuyor.
They are our dearest friends.
- Onlar bizim en sevgili arkadaşlarımız.