Are you tired, darling?
- Yorgun musun, sevgilim?
What are you doing, darling?
- Ne yapıyorsun, sevgilim?
Let my beloved come into his garden, and eat the fruit of his apple trees.
- Benim sevgilim bahçesine gelsin ve elma ağaçlarının meyvesini yesin.
Every beloved object is the center point of a paradise.
- Her sevgili nesne, bir cennetin merkez noktasıdır.
She ran for dear life.
- O sevgili hayatı için koştu.
My dear, maybe you are hiding something from me!
- Sevgilim, belki benden bir şey saklıyorsun.
Tom is such a sweetheart.
- Tom böyle bir sevgili.
I married my high school sweetheart.
- Lise sevgilimle evlendim.
I can think of him as a very good friend, but I can't think of him as a lover.
- Onu çok iyi bir arkadaş olarak düşünebilirim fakat onu bir sevgili olarak düşünemem.
Tom is not a very good lover.
- Tom çok iyi bir sevgili değil.
I'm going to meet my brother's girlfriend tonight.
- Bu gece kardeşimin sevgilisiyle buluşacağım.
His girlfriend was there, too.
- Sevgilisi de oradaydı.
You're the teacher's pet.
- Sen öğretmenin sevgilisisin.
She's got a Turkish boyfriend.
- Onun Türk bir sevgilisi var.
Her boyfriend is in trouble with the law.
- Sevgilisinin yasa ile başı dertte.
My significant other works at a language school and loves it very much.
- Benim sevgilim bir dil okulunda çalışıyor ve onu çok seviyor.
We were high school sweethearts.
- Biz lise sevgilileriydik.
I married my high school sweetheart.
- Lise sevgilimle evlendim.
I am not a Polish detective, dear lady. I am an international detective.
- Sevgili bayan, ben Polonyalı bir dedektif değilim. Ben uluslararası bir dedektifim.
The people who come on the Maury Povich show often make pretentious claims about their lovers cheating on them.
- Maury Povich'e gelen insanlar genellikle sevgililerinin onları aldattıkları ile ilgili önemli iddialarda bulunmaktadırlar.
Her lover is a spy working for the British government.
- Onun sevgilisi İngiliz hükümeti için çalışan bir casus.
I'm going to meet my brother's girlfriend tonight.
- Bu gece kardeşimin sevgilisiyle buluşacağım.
Mary's not happy that her boyfriend has to kiss another girl for the school play.
- Sevgilisi okul oyunu için başka bir kızı öpmek zorunda olduğu için Mary mutsuz.
Translations are like lovers- the beautiful ones are never faithful, and the faithful ones are never beautiful.
- Çeviriler sevgililer gibidir.Güzel olanlar sadık değildir ve sadık olanlar güzel değildir.
Wish all my friends and loved one Happy New Year.
- Bütün arkadaşlarıma ve sevgilime Mutlu Yıllar diliyorum.
And I must thank my lovely wife, Kate, who was behind me every step of the way.
- Ve yolun her adımında benim arkamda olan sevgili karım Kate'e teşekkür etmeliyim.
I can't wait for Valentine's Day!
- Sevgililer günü için sabırsızlanıyorum!
Tom and Mary are talking about what they'll do on Valentine's Day.
- Tom ve Mary Sevgililer Günü'nde ne yapacakları hakkında konuşuyor.
They are our dearest friends.
- Onlar bizim en sevgili arkadaşlarımız.