I think fondly of my childhood.
- Çocukluğumu severek düşünüyorum.
I no longer love you.
- Artık seni sevmiyorum.
I'm sorry, I love you.
- Üzgünüm, seni seviyorum.
Ken's father loved Ken all the more because he was his only son.
- Baba Ken'i haydi haydi severdi,çünkü onun tek oğluydu.
If you want to be loved, love!
- Eğer sevilmek istiyorsan, sev!
I can't imagine loving anybody as much as Tom seems to love Mary.
- Tom'un Mary'yi seviyor göründüğü kadar çok birini sevmeyi düşünemiyorum.
It is pleasant to watch a loving old couple.
- Sevgi dolu yaşlı bir çifti izlemek keyifli.