He's the favorite, he'll probably be elected.
I don't love you anymore.
- Artık seni sevmiyorum.
I love living with you.
- Sizinle yaşamayı seviyorum.
Art is loved by everybody.
- Sanat herkes tarafından sevilir.
All our teachers were young and loved teaching.
- Tüm öğretmenler gençtiler ve öğretmeyi sevdiler.
It is pleasant to watch a loving old couple.
- Sevgi dolu yaşlı bir çifti izlemek keyifli.
Children need loving.
- Çocukların sevilmeye ihtiyacı vardır.