He's the favorite, he'll probably be elected.
I love living with you.
- Sizinle yaşamayı seviyorum.
I no longer love you.
- Artık seni sevmiyorum.
If you want to be loved, love!
- Eğer sevilmek istiyorsan, sev!
Art is loved by everybody.
- Sanat herkes tarafından sevilir.
It is pleasant to watch a loving old couple.
- Sevgi dolu yaşlı bir çifti izlemek keyifli.
There is more pleasure in loving than in being loved.
- Sevmekte sevilmekten daha fazla zevk vardır.