setzte in kenntnis

listen to the pronunciation of setzte in kenntnis
English - Turkish

Definition of setzte in kenntnis in English Turkish dictionary

informed
haberdar

Neden haberdar değildim? - Why was I not informed?

Gidişinden beni haberdar etti. - She informed me of her departure.

informed
{s} bilgili

O, bilgili bir insandır. - He is a well informed person.

Tom her zaman beni bilgili tuttu. - Tom has always kept me informed.

informed
bilgilendirilmiş
advised
{s} tedbirli
informed
{f} bilgilendir

O, gelişi hakkında onu bilgilendirdi. - She informed him of her arrival.

Kendimi bilgilendirmek için gazete okurum. - I read the newspaper to keep myself informed.

advised
tavsiye etti

Erken bir başlangıcı tavsiye etti. - He advised an early start.

Müzik öğretmenimiz bana Viyana'yı ziyaret etmemi tavsiye etti. - Our music teacher advised me to visit Vienna.

advised
{s} iyice düşünülmüş
advised
tavsiye et

Müzik öğretmenimiz bana Viyana'yı ziyaret etmemi tavsiye etti. - Our music teacher advised me to visit Vienna.

Erkek kardeşim bana sigara içmeyi bırakmamı tavsiye etti. - My brother advised me to stop smoking.

advised
{s} düşünceli
informed
{s} haberi olan
informed
{s} bilgili, haberli
informed
{s} bilgi alan
informed
{s} aydın
informed
{s} tahsilli
German - English
informed
advised
setzte in kenntnis
Favorites