settled; established; fixed

listen to the pronunciation of settled; established; fixed
English - Turkish

Definition of settled; established; fixed in English Turkish dictionary

stated
{s} belirtilmiş
stated
{s} açıklanmış
stated
{s} belirtilen

Belirtilen fiyat işçilik ücretini içermez. - The stated price does not include labor charges.

Belirtilen tarihe kadar işi bitirmek zorundaydım. - I had to finish the job by the stated date.

stated
muntazam
stated
düzenli
stated
{f} belirt

Başkan konuyla ilgili kişisel görüşünü belirtti. - The president stated his position on the issue.

Onlar itirazlarını belirttiler. - They stated their objections.

stated
belirli
stated
{s} belli
stated
muayyen
stated
belirlenmiş
stated
{s} kayıtlı
stated
kaydedilmi
stated
ifade edilmiş
English - English
stated
settled; established; fixed
Favorites