Sami tedavi programından taburcu edildi.
- Sami was discharged from his treatment program.
O taburcu edilmek üzere.
- She's about to be discharged.
Rehineler yarın serbest bırakılmış olacak.
- The hostages will be released tomorrow.
Mary yıllarca Tom'un hapisaneden çıkmasını bekledi ve sonunda o serbest bırakıldığında çok mutlu oldu.
- Mary waited years for Tom to get out of prison and was very happy when he finally got released.
Teröristler rehineleri serbest bıraktı.
- The terrorists released the hostages.
Tom hapishaneden bırakıldı.
- Tom has just been released from prison.
Tom geçen ay cezaevinden serbest bırakıldı.
- Tom was released from prison last month.
Bir atık su arıtma tesisi şehrin su kaynağının içine zehirli kimyasallar boşalttı.
- A sewage treatment plant discharged toxic chemicals into the town's water supply.