sessizce

listen to the pronunciation of sessizce
Turkish - English
in quiet

She came in quietly so she wouldn't wake up the baby. - O, bebeği uyandırmamak için sessizce içeriye geldi.

He came in quietly in order not to wake the family. - O, aileyi uyandırmamak için sessizce geldi.

quietly

Tom and Mary were talking quietly in the kitchen a few minutes ago. - Tom ve Mary birkaç dakika önce mutfakta sessizce konuşuyorlardı.

Speak quietly lest she should hear us. - O bizi duymasın diye sessizce konuşun.

silently

Tom sat silently for 30 minutes. - Tom, 30 dakika boyunca sessizce oturdu.

He silently went out of the room. - Sessizce odadan çıktı.

in silence

Except for Tom, the family was all watching TV in silence. - Tom hariç, bütün aile sessizce TV izliyordu.

Tom sat in silence for 30 minutes. - Tom, 30 dakika sessizce oturdu.

reticently
speechlessly
soundlessly

The rain fell soundlessly upon the jungle. - Yağmur ormanın üzerine sessizce düştü.

quiescently
mutely
noiselessly

Much to my surprise, the door opened noiselessly. - Benim için sürpriz oldu, kapı sessizce açıldı.

tiptoe

I went up to my bedroom on tiptoe. - Sessizce yatak odama gittim.

Tom tiptoed into the room. - Tom sessizce odaya girdi.

on tiptoe

I went up to my bedroom on tiptoe. - Sessizce yatak odama gittim.

low
quiet

Tom and Mary were talking quietly in the kitchen a few minutes ago. - Tom ve Mary birkaç dakika önce mutfakta sessizce konuşuyorlardı.

Tom slipped quietly into his clothes and tiptoed out of the room. - Tom sessizce elbiselerini giydi ve ayak uçlarına basarak odadan çıktı.

sessizce hareket etmek
creep
sessizce sokulmak
sneak
sessizce gitmek
slide
sessizce yürümek
pad
sessizce ağlamak
cry softly
sessizce dinleme
lurking
sessizce girmek
steal into
sessizce hareket etmek
steal
sessizce sokulmak
cat foot
sessizce sıvışmak
steal away
sessizce yaklaşmak
(Dilbilim) creep up on
sessizce yaklaşmak
stalk
sessizce yürüme
pussy foots
sessizce yürümek
pussyfoot
sessizce üzerinden geçmek
pass over in silence
hızla ve sessizce önünden geçmek
flicker
kedi gibi sessizce yürümek
pussyfoot
kurt gibi sessizce dolaşmak
pad along
Turkish - Turkish
Sessiz bir biçimde, sessiz olarak: "Üç kere bağrıştılar, ben de sessizce ağladım."- M. Ş. Esendal
Sessiz bir biçimde, sessiz olarak
sessizce
Favorites