sesler

listen to the pronunciation of sesler
Turkish - English
(Bilgisayar) sounds

On cloudy days, you can hear distant sounds better than in clear weather. - Bulutlu günlerde, uzaktaki sesleri açık havadakilerden daha iyi duyarsın.

A musician can appreciate small differences in sounds. - Bir müzisyen seslerdeki küçük farkları anlayabilir.

The process of playing and listening to music and/or sound files through our computers while on IRC Check here for our Sounds Tutorial
plural of sound
third person singular present tense of the verb to sound
Generic term that in this term describes the auditory effects produced by instruments
Sonic effects are sometimes reported from bright fireballs minutes after the visual sighting However, some observers sometimes report sounds from more ordinary meteors simultaneous with the appearance of the meteor Descriptions include swishing sounds, cracks, hissing Although some observers believe the sounds to be genuine, possibly involving some (unspecified!) part of the electromagnetic spectrum, the prevailing view is that the sounds reported are purely psychological - an analogy with fireworks
ses
(İnşaat) sound

The hyena's bark sounds like laughter. - Sırtlanın havlaması kahkaha gibi ses çıkarıyor.

You can make sounds by combining letters in Modern Greek. For example you can use μπ to make the sound b, ντ to make the sound d, γκ to make the sound g and τζ to make the sound dj. - Modern Yunanca'da harfleri birleştirerek sesler oluşturabilirsiniz. Örneğin b sesi için μπ'yi, d sesi için ντ'yi, g sesi için γκ'yi ve c sesi için ise τζ'yi kullanabilirsiniz.

ses
{i} voice

She spoke with a soft voice. - O, yumuşak bir sesle konuştu.

This bird can imitate the human voice. - Bu kuş insan sesini taklit edebilir.

ses
noise

She called down from upstairs to ask what the noise was about. - O, gürültünün ne hakkında olduğunu sormak için üst kattan seslendi.

They heard a noise behind them. - Onlar arkalarında bir ses duydular.

ses
{i} vocal

A small, but vocal minority, disrupted the meeting. - Küçük ama sesli bir azınlık, toplantının kesilmesine yol açtı.

Do fish have vocal chords? - Balıkların ses telleri var mıdır?

sesler bakımından
phonetically
sesler duyar gibi olmak
seem to hear voice
ses
audio

It's getting easier to find audio files by native speakers for almost any language you might want to study. - Neredeyse öğrenmek isteyebileceğin her dilde yerli konuşurlar tarafından hazırlanmış ses dosyalarını bulmak kolaylaşıyor.

What's your favorite audio player? - Favori ses çaların nedir?

ses
(Dilbilim) phone
ses
(Bilgisayar) vol
ses
tone

I knew from his tone how much he hated me. - Ses tonundan, benden ne kadar nefret ettiğini hissettim.

At the tone, please record your message. - Sinyal sesinde, lütfen mesajınızı kaydedin.

ses
(Muzik) strain
ses
patter
ses
sonic
ses
(Bilgisayar) sounds
ses
phonetic
ses
beat

John was beating the drums loudly. - John yüksek sesle davulları çalıyordu.

The musician beat his drums loudly. - Müzisyen davulunu yüksek sesle çaldı.

ses
whoosh
ses
{i} shout

They were all hoarse from shouting. - Bağırmaktan sesleri kısıldı.

She shouted at the top of her voice. - Sesinin çıktığı kadar bağırdı.

ses
rattle
ses
(Otomotiv) vibration and harshness
ses
utterance
ses
{i} call

I heard someone call my name from behind. - Ben, birinin arkadan adımı seslendiğini duydum.

She called the kitten Jaguar. - Kedi yavrusuna jaguardiye seslendi.

ses
sonance
ses
{i} cry

When he entered the building, he was frightened by a sudden cry. - O, binaya girdiğinde, ani bir çığlık sesiyle korkutuldu.

I could not stop myself from crying aloud. - Yüksek sesle ağlamaktan kendimi alamadım.

gaipten sesler duymak
to hear divine voices
ses
volume

How do I fix the volume? - Ben sesi nasıl düzeltebilirim?

Could you tell me how to adjust the volume? - Sesi nasıl ayarlayacağımı bana söyleyebilir misiniz?

ses
the sound of
ses
to sound
ahenksiz sesler
charivari
anlamsız sesler çıkarmak
gabble
cıvıldar gibi sesler çıkarmak
chirp
cıvıltılı sesler çıkarmak
chirrup
göğüsten çıkan en pes sesler
chest register
maymun gibi sesler çıkarmak
gibber
neşeli sesler çıkarmak
cheer
ses
(enstrüman) speech
ses
sound; noise
ses
phono
ses
phonic
ses
acoustic

An electric guitar doesn't sound the same as an acoustic one. - Elektro bir gitar akustik bir gitar gibi ses vermez.

ses
vox
ses
sono
ses
voice; sound; noise
ses
audio , sound , voice , tone
ses
clatter
ses
ping
ses
smack
ses
lapse
ses
{i} key
ses
note

Music is the silence between the notes. - Müzik notalar arasındaki sessizliktir.

There was a scornful note in his voice. - Sesinde küçümseyen bir ifade vardı.

ses
crunch
örnek sesler
(Bilgisayar) sample sounds
English - English

Definition of sesler in English English dictionary

SES
State Emergency Service
ses
Senior Executive Service
SES
socioeconomic status
ses
Shelf Edge Study Part of LOIS project
ses
severely errored seconds Seconds during which the bit error ratio is greater than a specified limit and transmission performance is significantly degraded A performance monitoring parameter is measured on a per-channel basis
ses
Sports Education Service of the Australian Sports Commission
ses
means the Senior Executive Service
ses
Student Employment Services
ses
(See socioeconomic status)
ses
SCSI Enclosure Services are an ANSI X3 T10 standard for temperature and power monitoring of disk enclosures for enhanced data protection
ses
Severely Errored Second
ses
Socioeconomic Status is generally taken to refer to a person's overall social position, as determined across a number of aspects or dimensions, and is most commonly defined in terms of educational, occupational and economic attainments When used in studies relating to school students, the term refers to parental or family SES
ses
Severely Errored Seconds: A unit used to specify the error performance of T carrier systems This indicates a second containing ten or more errors, usually expressed as SES per hour, day, or week This method gives a better indication of the distribution of bit errors than a simple Bit Error Rate (BER) Refer also to EFS See also Source End Station
ses
Secondary Emissions Standard
ses
Spongiform encephalopathy
ses
(severely errored seconds) (DS1) A second that has an equivalent error ratio greater than 1-in-1,000 In SF, a second with one or more LOSs or frame sync losses, six or more framing bit errors, or 1,544 or more BPVs In ESF, a second with one or more LOSs or frame sync losses, 320 or more CRC-6 errors, or 1,544 or more BPVs On unframed circuits, a circuit with one or more LOSs, or 1,544 or more BPVs
ses
abbr Service Evaluation System
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) VA'VA'
(Osmanlı Dönemi) asvat
gaipten sesler duymak
başkalarının duymadığı ve aslında var olmayan seslerin duyulması olayı
yansıma sesler
(Dilbilim) Cansız varlıkların, hayvanların, makinelerin veya insanların çıkardığı seslere yansıma sesler, bu seslerden türetilen sözcüklere de yansıma sözcükler denir
Ses
ün
Ses
(Osmanlı Dönemi) IS
Ses
(Osmanlı Dönemi) SATİT
Ses
seda
Ses
(Osmanlı Dönemi) NAKNAKA
Ses
(Osmanlı Dönemi) ATİT
Ses
(Osmanlı Dönemi) NEŞC
ses
Kulağın duyabildiği titreşim: "Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu."- F. R. Atay
ses
Ciğerlerden gelen havanın ses yolunda yaptığı titreşim: "Boğukluğu benim kulağıma da ürkütücü gelen bir sesle sordum."- R. H. Karay
ses
Güzel ve etkileyici ses
ses
Duygu ve düşünce
ses
Duygu ve düşünce: "Gençliğin sesini duyuran başka bir dergide ..."- Y. Z. Ortaç
ses
Ciğerlerden gelen havanın ses yolunda yaptığı titreşim
ses
Kulağın duyabildiği titreşim
ses
Herhangi bir davranış, tutum karşısında uyanan ruhsal tepki
ses
istanbul'da şevket Rado yönetiminde yayınlanan, haftalık magazin dergisi(1961)
ses
Herhangi bir davranış, tutum karşısında uyanan ruhî tepki
ses
Aralarında uyum bulunan titreşimler
ses
(Osmanlı Dönemi) savt
ses
(Osmanlı Dönemi) sadâ
sesler
Favorites