servis

listen to the pronunciation of servis
Turkish - English
service

Difference between Facebook and Twitter is, Twitter is a microblogging service. - Facebook ve Twitter arasındaki fark, Twitter'ın bir mikroblog servisi olmasıdır.

We are always aiming at improving the quality of service. - Biz her zaman servis kalitesinde iyileştirmeyi amaçlıyoruz.

serve

They wouldn't serve Tom a drink because he was underage. - Reşit olmadığı için, onlar Tom'a bir içki servisi yapmadılar.

When and where is breakfast served? - Kahvaltı ne zaman ve nerede servis edilmektedir?

attendance
ward

The patient was transferred to the cardiology ward. - Hasta, kardiyoloji servisine nakledildi.

facility
delivery

If I'm away from home for a period of time, I will stop mail delivery. - Eğer bir süre evden uzak olursam, posta servisini bırakacağım.

service station

I usually gas up the car at this service station. - Ben, genellikle bu servis istasyonunda arabaya benzin alırım.

I had my car filled up at the service station at the corner. - Köşedeki servis istasyonunda arabama yakıt doldurttum.

service; department
department, section (in a business establishment, government office)
school bus

Tom was a school bus driver before he became a taxi driver. - Tom taksici olmadan önce okul servisinde şoförlük yapıyordu.

sports serve, service
vehicle operated by a business or government office to convey its employees to or from work
serving

Would you like another serving? - Başka servis ister misiniz?

service charge (in a restaurant, nightclub, hotel)
service (rendered by one person to another)
round
servis tabağı
platter
servis yapmak
serve up
servis alanı
(Otomotiv) service park
servis asansörü
food elevator
servis asansörü
dumbwaiter
servis atan
(Spor) server
servis atma
(Spor) serving
servis atmak
serve
servis bedeli
service charge
servis bedeli
service fee
servis bülteni
service bulletin
servis bürosu
service bureau
servis dışı
out of service

I've got two cars, but they're both out of service. - Benim iki arabam var ama onların ikisi de servis dışı.

servis el kitabı
service manual
servis elemanı
service man
servis etmek
(Gıda) serve

This Indian restaurant only serves vegetarian food. - Bu Hint restoranı sadece vejetaryen yemekleri servis etmektedir.

Tom made enough soup to serve twenty people. - Tom yirmi kişiye servis etmek için yeterli çorba yaptı.

servis hatası
(Spor) fault
servis kalitesi
quality of service
servis kapısı
access door
servis kapısı
service door
servis karşılama
(Spor) reception
servis kesilmesi
(Bilgisayar) outage
servis kiti
service kit
servis mesajı
(Askeri) service message
servis modu
service mode
servis motoru
(Otomotiv) service engine
servis noktası
service point
servis peçetesi
(Gıda) service napkin
servis sağlayıcı
(Askeri,Telekom) service provider
servis sistemi
(Otomotiv) service system
servis tabağı
serving platter
servis tabağı
(Gıda) service plate
servis tabağı
(Gıda) service dish
servis tanımı
(Otomotiv) service description
servis tavanı
(Askeri) service ceiling
servis tipi
(Otomotiv) type of service
servis yap
served
servis yapmak
dish up
servis yapmak
wait on table
servis yapmak
wait upon
servis yapmak
serve food
servis yapmak
serve food to
servis yapılmış
served
servis çizgisi
(Spor) service line
servis kaşığı
tablespoon
servis yapmak
dish
servis aracı
Service vehicle
servis formu
Service form
servis otobüsü
service bus
servis alanı
service court
servis anlaşması
service level agreement
servis arabası
dinner trolley
servis arabası
dumb waiter
servis arabası
1. vehicle operated by a business or government office to convey its employees to or from work. 2. school bus
servis arabası
serving cart
servis arabası
dinner wagon
servis arabası
service car
servis arabası
service trolley
servis asansörü
goods lift
servis asansörü
dumb waiter
servis atan oyuncu
server
servis atmak
to serve
servis atmak sports
to serve the ball
servis atışı
service
servis atışı
serve
servis atışı yapmak
serve
servis avansları
service advances
servis borusu
service pipe
servis bıçağı
table knife
servis cebi
service bay
servis cıvatası
(Otomotiv) service bolt
servis dahil değil
Service is not included
servis dağıtımı
service delivery
servis değerleri
in service measurements
servis elemanı
serviceman
servis endüstrisi
service industry
servis etiketi
service label
servis freni
service brake
servis görevlisi
line attendant
servis görevlisi
serviceman
servis istasyonu
service station, gas station, filling station
servis işlemleri
service actions
servis kapağı
front cover
servis kapağı
service gate
servis kapısı
service door, service entrance
servis katı
mechanical floor
servis kaşığı
(Gıda) serving spoon
servis konektörü
(Otomotiv) service connector
servis köprüsü
(Tiyatro) service bridge
servis kırma
(Spor) service break
servis mandalı
service handle
servis masası
trolley
servis masası
dumb waiter
servis mektubu
service letter
servis merdiveni
service stairs
servis merkezi
service center
servis otobüsüne nerede binebilirim
Where can I catch the shuttle bus
servis paketi
(Ticaret) service package
servis partneri
manufacturer's agent
servis penceresi
hatch
servis pompası
service pump
servis programı
service program
servis soketi
(Otomotiv) service connector
servis spatulası
slice
servis sınırı
(Otomotiv) service limit
servis sırası
serve
servis takımları
dinner service
servis takımları
dinner set
servis takımları
service tools
servis takımı
server
servis takımı
service
servis takımı
services
servis tankı
service tank
servis tepsisi
mesh tray
servis tesisleri
(Askeri) service facilities
servis yapmak
wait on
servis yapmak
1. to serve food to. 2. to serve the ball
servis yapmak
wait at table
servis yapmak
dish out
servis yapmak
help smb. to smth
servis yapmak
to serve food (to)
servis yapmak
wait
servis yapmak
serve
servis yolu
detour

Are there any detours up ahead? - Orada hiç servis yolu var mı?

servis yolu
haul road
servis yolu
service load
servis yolu
detour road
servis yolundan vermek
(trafik) detour
servis yordamı
service routine
servis çalma
(Askeri) theft of service
servis çalışması
service mode of operation
servis çatalı
serving fork
servis ölçümleri
in service measurements
servis ömrünü uzatma programı
(Askeri) service life extension program
servis ücreti
cover charge
servis ücreti
service charge
servis ücreti dahil değil
Service charge is not included
servis ücreti dahil mi
Is the service charge included
servis ücreti service charge
(in a restaurant, nightclub, hotel)
servis ücreti ve vergi ne kadar
How much is the service charge and tax
servis ücretleri
(Ticaret) servicing charges
servis ışığı
(Otomotiv) service light
servis şalteri
service switch
servis şartı
(Otomotiv) service condition
servis şefi
(Ticaret) department chief
servis şefi
maitre d'hotel
servis şirketi
service firm
self servis
self-service
self servis perakendeci
(Ticaret) self service retailer
self-servis
self-service
Seçici Servis Sistemi; kabin alt sistemi
(Askeri) Selective Service System; shelter subsystem
paket servis
takeaway
internet servis sağlayıcısı
Internet service provider
acil servis
(Tıp) emergency department

When he got into the emergency department, they said he just imagined everything. - O, acil servise vardığında onlar her şeyi düşündüğünü söyledi.

acil servis
casualty
acil servis
casualty department
acil servis
casualty ward
acil servis
(Tıp) emergency ward
acil servis
(Tıp) casuality department
acil servis
emergency

Tom has been taken to the emergency room. - Tom acil servise götürüldü.

Where should I go to be admitted into the emergency room? - Acil servise kabul edilmek için nereye gitmeliyim?

eve servis
take-out
hızlı servis
express service
internet servis sağlayıcı
Internet service provider
sivil servis
(Politika, Siyaset) civil service
spor servis atmak
serve
yetkili teknik servis
authorized technical service
acil servis bölümü
emergency department
acil servis bölümü
emergency room
acil servis bölümü
emergency ward
acil servis departmanı
accident and emergency department
acil servis departmanı
casualty department
acil servis departmanı
emergency department
acil servis görevlisi
emergency department staff
acil servis görevlisi
emergency staff
acil servis hemşiresi
emergency nurse
acil servis hemşiresi
emergency department nurse
acil servis yoğun bakım ünitesi
emergency intensive care unit
acil servis çağrısı
emergency service call
acil servis ünitesi
emergency room
bon servis
bon service
eve servis
delivery
servis dışı
service unavailable
teknik servis
Technical service
yerinde servis
In-place service
yetkili servis
Authorized service
Genel Servis Yönetimi; genel destek topçusu
(Askeri) General Services Administration; general support artillery
acil servis
emergency room (in a hospital)
acil servis
casuality department, casuality, casuality ward, emergency
acil servis
emergency room

Where should I go to be admitted into the emergency room? - Acil servise kabul edilmek için nereye gitmeliyim?

Tom had to go to the emergency room by ambulance. - Tom ambulansla acil servise gitmek zorunda kaldı.

acil servis arama
emergency services call
amerikan servis
table mat
amerikan servis
place mat
arabaya servis yapan restoran
drive in
arabaya servis yapılan
drive in
balık servis bıçağı
fish slice
balık servis takımları
fish eaters
düzenli transit servis
(Ticaret) regular transit service
en yakın servis istasyonu nerede
Where is the nearest service station
en yakın servis merkezi nerede
Where is the nearest service station
eve servis menüleri
(Bilgisayar) take-out menus
eve servis menüsü
take-out menu
full servis çamaşırhane
full service laundry
gemici servis kontrol ofisi
(Askeri) shipper's service control office
gizli servis
the secret service

The secret service guards him against attack. - Gizli servis onu saldırıya karşı koruyor.

Turkish - Turkish
Yemekte gerekli olan tabak, çatal, bıçak, kaşık, peçete gibi şeylerin tümü
(spor) Voleybol, pingpong, tenis gibi oyunlarda oyuna başlama vuruşu
Sofrada hizmet etmekle görevli kimsenin yaptığı iş ve bu işin yapılma biçimi, sofra hizmeti
Otomobil, beyaz eşya vb. ürünlerin bakım ve onarımlarının yapıldığı yer
Bir yönetimde, bir kurum veya kuruluşta, bütünün bir parçasını oluşturan iş, hizmet; bu işin yapıldığı yer ve burada görevli kimselerin tümü
Herhangi bir kuruluşun ulaşım işlerinde kullanılan taşıma aracı
Otomobil, beyaz eşya vb
ürünlerin bakım ve onarımlarının yapıldığı yer
Voleybol, pingpong, tenis gibi oyunlarda oyuna başlama vuruşu
Bir yönetimde, bir kurum veya kuruluşta, bütünün bir parçasını oluşturan iş, hizmet; bu işin yapıldığı yer
Burada görevli kimselerin tümü
Voleybol, pinpon, tenis gibi oyunlarda oyuna başlama vuruşu
servis arabası
Bir iş yeri çalışanlarının veya öğrencilerin taşınması için hizmet veren araç
servis arabası
Lokantalarda müşteriye hizmet vermek üzere kullanılan tekerlekli araba
servis aracı
Servis arabası
servis asansörü
Bir kurum ve kuruluşta hizmet için kullanılan asansör
servis istasyonu
Motorlu taşıtların benzin aldığı, bakımlarının yapıldığı, gerektiğinde alışveriş de yapılan yer
servis kapısı
Otel, büyük ev veya apartmanlarda hizmetlilerin ve satıcıların kullandığı ayrı kapı
servis merdiveni
Bir kurum veya kuruluşta yalnızca hizmet için kullanılan merdiven
servis otobüsü
Bir kurum veya kuruluşun çalışanlarını taşımak için kullanılan otobüs
servis tabağı
Sofraya yemeğin getirildiği büyük tabak
servis takımı
Yemek takımı
servis yapmak
hizmet etmek ve yemeği dağıtmak
self-servis
Kafeterya, lokanta, mağaza gibi yerlerde alıcının, görevli bir satıcının aracılığı olmaksızın kendine hizmet ettiği satış yöntemi, seçal
acil servis
Hastanelerde vakit yitirilmeden bakılması gereken hastaların ilk tedavilerinin yapıldığı yer
English - Turkish

Definition of servis in English Turkish dictionary

online servis
Abonelerine özel elektronik posta , tartısma ve sohbet grupları bilgi bankaları hizmetleri sunan . ve genellikle internete bağlanma olanağı veren ticari bilgisayar ağlarının genel adı . örnek : Aol