Eleştiremeyecek kadar çok duyarlısın.
- You are too sensitive to criticism.
Bir köpek kokuya duyarlıdır.
- A dog is sensitive to smell.
Tom hassas bir çocuk.
- Tom is a sensitive child.
Ayako'nun cildi kimyasallara karşı hassastır.
- Ayako's skin is sensitive to chemicals.
Isıya karşı çok duyarlıyım.
- I am very sensitive to heat.
İnsan cildi sıcaklık değişikliklerine karşı çok duyarlıdır.
- Man's skin is very sensitive to temperature changes.
O kadar alıngan olma.
- Don't be so sensitive.