sersemlemiş

listen to the pronunciation of sersemlemiş
Turkish - English
dizzy

Tom said he felt dizzy. - Tom sersemlemiş hissettiğini söyledi.

I was starting to feel very dizzy. - Çok sersemlemiş hissetmeye başlıyordum.

punch drunk
slaphappy
bewildered
light-headed

Tom felt a little light-headed. - Tom biraz sersemlemiş hissetti.

fuddled
giddy
bemused
light in the head
light headed
lightheaded
besotted
in a daze
stunned

Tom was stunned, but elated. - Tom sersemlemiş ama mutluydu.

They all looked somewhat stunned. - Onların hepsi biraz sersemlemiş görünüyordu.

yumruklarla sersemlemiş
punch drunk
sersemlemiş
Favorites