Turkish - English
Definition of serpantine in Turkish English dictionary
- to serpentine
- serpantin
- serpentine
- serpantin
- coil
- serpantin
- antigorite
- serpantin
- geol. serpentine
- serpantin
- a flexible tube-shaped device which is coiled up and placed in something to expand it
- serpantin
- serpentine, paper streamer
- serpantin
- streamer
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of serpantine in Turkish Turkish dictionary
- serpantin
- Kendi üzerine tekerlek biçiminde sarılan ve bir ucundan tutulup savrulunca çözülüp uzayan, renkli kâğıttan yapılmış ince uzun şerit
- serpantin
- Eğlencelerde kullanılmak için kendi üzerine sarılarak hazırlanan, savrulduğunda çözülen, renkli kağıttan yapılmış ince ve uzun şerit
- serpantin
- Yılan taşı
- serpantin
- Kalorifer tesisatında bükülmüş borularla yapılmış ısıtıcı
- serpantin
- Eski fitilli silahlarda ağızotu tavasındaki yemleme barutunu ateşlemek üzere çeneleriyle fitli sıkıştıran bir çeşit horoz
- serpantin
- Kalorifer döşeminde bükülmüş borularla yapılmış ısıtıcı
- serpantin
- Yılantaşı
- serpantin
- Bir tür süs kağıdı
- serpantin
- Eğlencelerde kullanmak için kendi üzerine sarılarak hazırlanan, savrulduğunda çözülen, renkli kâğıttan yapılmış ince ve uzun şerit
Related Terms
serpantine
Hyphenation
ser·pan·ti·neResimler
History
Favorites