seriously, gravely; acutely, critically

listen to the pronunciation of seriously, gravely; acutely, critically
English - Turkish

Definition of seriously, gravely; acutely, critically in English Turkish dictionary

severely
sert bir biçimde

Belediye başkanını sert bir biçimde eleştirdi. - He severely criticized the mayor.

Rakibini sert bir biçimde eleştirdi. - He criticized his rival severely.

severely
sert olarak
severely
şiddetle

O öğretmen tarafından şiddetle azarlandım. - I got scolded severely by that teacher.

Yer fıstığına şiddetle alerjim var. - I'm severely allergic to peanuts.

severely
ciddi olarak

Öğretmen öğrencileri ciddi olarak azarladı. - The teacher scolded his students severely.

O zamandan beri onun inancı ciddi olarak sarsıldı. - Since then, his faith has been severely shaken.

severely
sıkı sıkı
severely
ağır

Tom ağır biçimde yaralandı. - Tom was severely injured.

Tom, polis tarafından ağır biçimde dövüldü. - Tom was severely beaten by the police.

severely
ciddi bir şekilde

Bu gemi yolculuğundaki yiyecek beni ciddi bir şekilde kabız etti. - The food on this cruise made me severely constipated.

Böyle bir şey hırsızlık olarak kabul edilir ve ciddi bir şekilde cezalandırılmak zorundadır. - Such a thing is considered theft and it has to be punished severely.

English - English
severely
seriously, gravely; acutely, critically
Favorites