There is usually a cool breeze here in the evening.
- Burada akşamleyin genellikle serin bir esinti vardır.
I'm going with Ken. He is cool, gentle and smart. What's more, he is single!
- Ken ile gidiyorum. O, serin, nazik ve akıllı. Dahası, o bekar!
In spite of the sunny weather, the air was rather chilly.
- Güneşli havaya rağmen, hava oldukça serindi.
The homeless sought shelter from the chilly shower.
- Evsiz, serin sağanaktan korunmak için sığınak aradı.
Drink some cool freshwater.
- Biraz serin tatlı su iç.