Keep it in a cool place.
- Onu serin bir yerde tut.
There is usually a cool breeze here in the evening.
- Burada akşamleyin genellikle serin bir esinti vardır.
The homeless sought shelter from the chilly shower.
- Evsiz, serin sağanaktan korunmak için sığınak aradı.
My room is really good, though a little bit chilly.
- Odam biraz serin olmasına rağmen, odam gerçekten iyidir.
Drink some cool freshwater.
- Biraz serin tatlı su iç.
The climate of England isn't as mild as Japan, but in the summer, it's much cooler.
- İngiltere'nin iklimi, Japonya'nınki kadar hafif değil, ancak yaz aylarında çok daha serindir.
After this storm it will be cooler.
- Bu fırtınadan sonra hava daha serin olacak.